Retinol ve Retinal Nedir? Aralarındaki Farklar Nelerdir?
9 Ocak 20232023’ün Kova Yeni Ay’ı Ne Mucizeler Getirecek?
20 Ocak 2023Söz konusu cilt olduğunda kullanılacak ürünlerden yeme içme alışkanlıklarına kadar her türlü detay büyük önem kazanıyor. Her cilt tipi ve ihtiyacı farklı olsa da genel anlamda cilt sağlığını tehlikeye sokacak pek çok unsur bulunuyor. Özellikle cilt sağlığınızı düşünüyorsanız bazı ürün ve alışkanlıklarınızı acilen terk etmeniz gerekiyor. Peki bu ürün ve alışkanlıklar hangileri? İşte cildin en büyük 9 düşmanı…
GÜNEŞTEN KORUNUN
Cildin en büyük düşmanı hiç şüphesiz güneş ışınları. Güneş ışığı ultraviyole dediğimiz deri katmanlarını geçebilen bir ışın içeriz. UVA ve UVB olarak da bilinen bu ışınlar cilde ciddi anlamda zarar verebilmektedir. Fazla güneş ışınlarına maruz kalmak ince çizgi, kırışık ve deri bozukluklarına kadar varabilecek tehlikelere kapı açar. Düzensiz güneşlenme, tedbirsiz güneş altında vakit geçirmenin cildin en büyük düşmanı olduğunu unutmamalısın. Ve ister yaz olsun ister kış, dışarı çıkarken mutlaka cilt tipine uygun bir güneş kremi kullanmalısın.
STRESE YENİK DÜŞMEYİN
Günümüz yaşam koşulları epey yorucu ve stresli. Ancak stresin cilt sağlığı açısından son derece tehlikeli olduğunu unutmamak gerekiyor. Yoğun stres ciltte incelmeye neden olur ve bu durum cildin çok daha rahat hasar alabilmesine neden olur. Aşırı stres durumunda kortizol hormonu artış gösterir. Bu da kan akışının yavaşlamasına neden olur. Deri hücrelerinin beslenmesi sekteye uğrar. Ayrıca yine buna bağlı olarak ciltteki kolajen sentezi, hyalüronik asit miktarı azalmaya başlar. Ciltte kurumalar, kırışıklarda artış görülür. Bu sebeple olabildiğince stresten uzak durmaya çalışmalısın.
SUDAKİ KLORUN TEHLİKESİNİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Su elbette tüm canlıların yaşam kaynağı. Ancak bilindiği gibi bakteri problemine karşı suların dezenfeksiyon aşamasında fazlaca klorlanması cilt sağlığını da tehlike atıyor. Sudaki klorun emilimi pek çok farklı cilt problemini ortaya çıkartmakta. Çok fazla klorlanmış suda yüzmek ciltte tahrişe neden olabiliyor. Bununla beraber kaşıntı, sivilce, akne, göz kızarıklığı gibi problemler de ortaya çıkabilir. Cildin uzun süreli klora maruz kalması kanser riskini bile ortaya çıkarabilmektedir.
TUZU OLABİLDİĞİNCE AZALTIN
Tuzun pek çok faydası olduğunu biliyoruz. Ancak aşırı tüketimi cilt açısından son derece zararlı olabiliyor. Öncelikle fazla tuz tüketimi vücuttaki nemin hapsolmasına neden olur ki bu da cildin nemsiz kalması anlamına gelir. Özellikle yemeklerde fazladan tuz eklemek ciltte ödeme neden olabilir. Tuza bağlı cilt kuruluğunda vücut bunu telafi edebilmek adına fazladan yağ üretimine başlar. Bu da özellikle T bölgesinde yağlı görünüme sebebiyet verir.
ŞEKERİ BIRAKMAYA ÇALIŞIN
Şeker tüketmeyi hemen herkes çok sever. Şekerli gıda ve içecekleri tüketmeyi ne kadar sevsek de cilt üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı etmemek gerek. Şeker molekülleri ciltte enzimler aracılığıyla proteinlere bağlanır. Bunun neticesinde ise ciltteki hücreler sertleşmeye başlar. Zayıflar, sarı bir renk alır. Peki sonrasında ne olur? Ciltte kırışık, elastikiyet kaybı, sarkmalar kısaca yaşlanma belirtilerinin her türünü görmek mümkün olur. Şekerli tüketimi de mutlaka kontrol altına almalısın.
UN VE NİŞASTALI GIDALARDAN UZAK DURUN
Her ne kadar tüketmeyi en çok sevdiğimiz ürünler un ve nişasta ile yapılsa da fazlasının cildine zararlı olduğunu unutma. O çok sevdiğin un ve nişastalı yiyecekler aslında cildinin en büyük düşmanı. Açma, poğaça, börek, kek, yemeklere eklenen mısır nişastası benzeri ürünler cildin erken yaşlanmasına, akne, sivilce, egzama gibi oluşumların ortaya çıkmasına neden olur. Un ve nişastayı azaltmanın ilk yolu da ekmeği azaltmaktan geçer. Sonrasında paketli gıdaların içeriğini dikkatli incelemeli, un ve nişasta içeren gıdaları olabildiğince azaltmalısın.
UYKU DÜZENİNE DİKKAT EDİN
Günün yorgunluğunu atmanın yanı sıra düzgün bir uyku uyumak biyolojik olarak yenilenmenin en önemli adımıdır. Uykusuzluk cildin onarım sürecine zarar veren bir durumdur. Cildi de dolayısıyla oldukça kötü etkiler. Yeterli uyku alınmadığında yenilenme olmaz, ölü hücreler birikir, ciltte cansız ve mat bir görünüm ortaya çıkar. Cildin kendini tamir edememesi erken yaşlanma belirtilerini ortaya çıkarır ki eminiz bunu istemezsin. Uyku düzenine dikkat ederek cildine büyük bir iyilik yapmış olacaksın.
BOL SU TÜKETMEYE ÖZEN GÖSTERİN
Yaşamsal anlamda olmazsa olmazımız suyun günlük belirli miktarda tüketilmesi gerekir. Su tüketimi kişiye ve aktiviteye göre değişiklik gösterse de belirli bir miktarın altına düşürmek genel sağlıkla birlikte cilt sağlığını da olumsuz yönde etkileyecektir. Bilindiği gibi su metabolizmanın devamı, toksinlerin atımı için de son derece önemli. Toksinlerin atılamadığı durumlarda ciltte nem kaybı, matlaşma, gerginliğin azalması gibi durumlar görülmekle beraber kırışıklarda artış da kendisini gösterebilir. O sebeple günlük su tüketimine dikkat etmelisin.
SİGARANIN CİLDİNİZE ZARARLARININ FARKINA VARIN
Cilt sağlığını en çok tehlikeye atan alışkanlıklardan bir tanesi de sigara kullanımı. Sigara dumanında kanserojen etkili kimyasallar bulunur. Bu kimyasallar ciltteki dokularda hasar meydana getirir. Cilt ile temas eden bu kanserojen kimyasallar cildin erken yaşlanmasına, kırışıkların ortaya çıkmasına, yaraların geç iyileşmesine neden olurken ve deri kanserine kadar varan vahim sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Bu sebeple cilt sağlığına önem veriyorsan bu alışkanlığını olabildiğince azaltmalı ya da tamamen terk etmelisin.
Hazırlayan: Egemen TOKATLIOĞLU