
2022 Bitmeden Merkür Retrosuyla Son Şans!
Aralık 28, 2022
2023 Bu Burçlara Çok İyi Gelecek!
Ocak 6, 2023Özellikle yaşlanma karşıtı cilt bakım ürünlerinde “kolajen” kelimesini sıklıkla duyuyoruz. Peki cilt bakımında kolajenin önemi nedir? Kolajen neden azalır? Ciltte azalan kolajeni dengelemek için neler yapılabilir? Kolajene dair merak ettiğiniz her şey yazımızda…
Kolajen Nedir?
Kolajenin azalma nedenlerine girmeden önce kolajenin ne olduğunu kısaca tanımlayalım. Kolajen, insan vücudunda en çok bulunan proteindir. Vücudun temel yapı taşlarından demek doğru olacaktır. “Kolla” sözcüğünden gelen kolajen vücuttaki dokuları bir arada tutmaya yardımcıdır. Cilde sıkılık, dayanıklılık, esneklik kazandırdığı gibi bağ dokuyu da güçlendirmekle görevlidir. Kolajen, vücuttaki dokuların üçte birini oluşturur. Kolajen sadece ciltte değil eklem, bağ dokusu, saç, tırnak, göz ve kemikler de dahil olmak üzere tüm vücutta yer alır.
Özellikle 20’li yaşların sona ermesiyle kolajen üretiminde azalma başlar. Kolajen azalmasıyla birlikte ise ciltte sıkılık kaybı yaşanmaya başlar. Peki, neden 20’li yaşlardan sonra kolajen üretiminde azalma görülüyor? Şimdi bunu cevaplayalım…
Kolajen Eksikliğine Neden Olan Faktörler
1) Yaş Alma: 30’lu yaşlarda kolajen üretimi düşmeye başlıyor ve ciltte ilk yaşlanma belirtileri kendisini gösterebiliyor. Bunun nedeni 30’lu yaşların başında dermişten epidermise olan nem transferinin yavaşlamasıdır. Bunun neticesinde ise yağ hücreleri küçülmeye başlar. Bu durum cildin mat görünmesine sebep olur. 40’lı yaşlara gelindiğinde ise kolajen üretimi çok daha fazla azalma gösterir. Cilt elastikiyetini kaybetmeye başlar. 50’li yaşlarda yağ bezleri iyice küçülür ve cilt kurumaya başlar.
2) Güneşle Uzun Süre Temas: Bilindiği gibi cildin güneşle uzun süre teması yaşlanma belirtilerini hızla ortaya çıkarır. Bunun sebebi ise UV ışınının molekül ve DNA’ya zarar vermesidir. Eğer cildi hiçbir tedbir almadan güneşe maruz bırakırsanız melanin pigmenti artar. Bu da cilt lekesi dediğimiz oluşumlarını ortaya çıkarır. Cilt kuruduğunda nem dengesini koruyamaz. Bu sebeple kolajen üretimi de yavaşlar. Yaz aylarında dışarı çıkmadan mutlaka yüksek faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır.
3) Sigara Kullanımı: Sigara kullanımı yaşlanma belirtilerine neden olan en önemli faktörlerden bir tanesidir. Sigara kullanımı ile birlikte epidermisteki kan damarları daralmaya başlar. Bunun anlamı cilde giden akışın yavaşlamaya başlamasıdır. Ayrıca bu nedenle diğer besin maddelerinin cilde ulaşması da zorlaşır. İlerleyen yaşlarda ise ciltteki kolajen ve elastik lifler zarar görmeye başlar. Bu da kırışık görünümü hızlandırır, sarkmalara sebep olabilir.
4) Düzensiz Beslenme: Kolajen azalmasının diğer bir önemli sebebi de sağlıksız beslenmedir. Özellikle içeriğinde şeker oranı yoğun gıdalar, işlenmiş etler, karbonhidratlar vücutta olumsuz etkilere yol açabilir. Özellikle aşırı şeker tüketimi cilt altında yer alan kolajenin sertleşmesi ve parçalanmasına neden olabilir. Bu da erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar. Bol bol sıvı tüketmek, yağ tüketimini azaltmak, şekerli gıdalardan olabildiğince uzak durmak cilt sağlığına yapabileceğiniz en büyük katkı olacaktır.
Kolajen Üretimi Nasıl Hızlandırılır?
Kolajen üretiminin yavaşlama nedenlerini sıraladık. Peki, kolajen üretimini desteklemenin yolları neler? Şimdi bunlara bir bakalım…
Hyalüronik Asit: Ciltteki kolajen üretimini desteklemek açısından oldukça önemlidir. Kök sebze, fasulye, soya gibi amino asitler bakımından zengin yiyeceklerde kendisine yer bulur. Hyalüronik asit besinlerle alınabildiği gibi takviye olarak da alınabilmektedir.
Antioksidanlar: Vücudu serbest radikallerden korumaya yardımcı olan antioksidanlar kolajen üretimini destekleyen maddelerdir. Ancak her antioksidan kolajen üretimini artırmaya destek olur demek yanlış olur. Ancak mevcut kolajenin işlevini en iyi şekilde yapmasına katkı sağlarlar. Antioksidan içeren bazı gıdalar şunlardır; yeşil çay, yaban mersini, kahve özü, nar özü, fesleğen, kekik…
C Vitamini: İnsan bünyesi C vitaminini üretemez. Bu sebeple dışarıdan alınması gereken bir vitamindir. Her uzmanın dediği gibi C vitamini sağlıklı beslenmenin en önemli parçalarından bir tanesidir. C vitamini başta turunçgiller olmak üzere brokoli, çilek, papaya, yapraklı sebzelerde yoğun miktarda bulunur. C vitamini cilt bakımı için üretilen krem ve toniklerde de bulunur. Bu sayede cilt bakım rutininde cildinizi C vitamini bakımından destekleyebilir, kolajen üretimini artırmaya katkı sağlayabilirsiniz.
Retinol: İçeriğinde A vitamini bulunan retinol yiyecekler ile alınabiliyor. Ciltteki kolajen üretimini desteklemek amacıyla sıklıkla kullanılır. Balık, et, tavuk, süt ve süt ürünlerinde yoğun şekilde retinol yer alır. Retinol ciltteki kolajenin ömrünü uzatma adına etkili bir destektir. Bununla beraber kolajeni yok eden bazı enzimleri de baskılar.
Magnezyum Askorbil Fosfat: Suda çözünen bir C vitamini türevi olan bu madde C vitaminin en kararlı formu olarak bilinir. Yani oksitlenme gibi bir durum söz konusu olmaz. Bu sebeple kozmetik ürünlerde en ideal içerik olarak bilinir. Bu madde serbest radikalleri bloke ederek erken yaşlanma belirtilerini en aza indirmeye yardımcı olur. Kolajen azalmasının önüne geçmeye ve ince çizgi, kırışık görünümünü gidermeye destek sağlar. Ayrıca stresi azaltan bir antioksidan olarak da bilinir. Özellikle ciltte tahrişe neden olmadan rahat ve etkili bir şekilde nüfuz etmesi sebebiyle de önemli bir maddedir.
Çevresel Faktörlere Karşı Cildi Korumak: Çok soğuk hava, güneş, kirlilik ve hatta toz parçaları dahi cildinize siz hiç farkında olmadan zarar verebiliyor. Bu durumda hasar gören hücrelerin yenilenmesi gerekir. Cildinizi temiz tutarak kolajen azalmasını engelleyebilirsiniz. Özellikle günlük olarak cildinizi yıkamak, kimyasal peeling yapmak cildinizdeki mevcut kolajeni korumanıza yardımcı olacaktır. Özellikle güneşli havalarda cildinize uygun bir güneş kremi ya da losyonu kullanmak cildinizdeki kolajen azalmasının önüne geçme adına önemlidir. Bunun yanı sıra göz çevrenizdeki hassas deriyi korumak için ise mutlaka güneş gözlüğü olmadan dışarıya çıkmamalısınız.
Sıvı Tüketimini Arttırmak: Sıvı tüketimi kolajen üretiminde en önemli faktörlerden bir tanesidir. Cildiniz yeterli derecede nemlenmediği takdirde kurur ve bu da kolajenin cildi onarmasına engel olur. Bu sebeple günlük sıvı tüketim miktarınızı arıtmaya özen göstermelisiniz. Bu sayede cilt kuruluğunun önüne geçmeye ve dolayısıyla erken yaşlanma belirtilerinin azalmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Hazırlayan: Egemen TOKATLIOĞLU
Jijivisha ile Kolajen Üretimini Destekleyin!
Jijivisha Cosmetics cilt bakım ürünlerimizde yukarıda saydığımız kolajen üretimini destekleyen en önemli bileşenler yer alır. Bu sayede tükettiğiniz gıdaların sağladığı faydalar yanı sıra kullanacağınız kolajen üretimini destekleyen ürünlerimiz ile çok daha iyi bir sonuç alabilirsiniz. Jijivisha Brightening Soothing Serum, yukarıda da adını geçirdiğimiz Magnezyum Askorbil Fosfat, Hyaluronik Asit, Vitamin B5, Salatalık Ekstraktı ve Prebiyotikler sayesinde cildinizi nemlendirmeye yardımcı olur, kolajen üretimine etkili bir destek sağlar.
Jijivisha Brightening Anti-Aging Serum ise yine ciltteki kolajen üretimini destekleyen pek çok bileşen içerir. Vitamin B5, Niasinamid, Traneksamik Asit, Meyan Kökü Ekstraktı, Hyaluronik Asit, Yulaf Ekstraktı ve Prebiyotikler ile cildinizi çevresel faktörlere karşı korurken kolajen üretimine katkı sağlar ve ince çizgi, leke, kırışık görünümün azalmasına yardımcı olur. Jijivisha Brightening / Anti-Aging Moisturizing Cream formülünde yer alan Centella Asiatica Ekstraktı, Salisilik Asit, Shea Yağı, Lavanta Yağı, Kuşburnu Yağı, Pirinç Ekstraktı ve Vitamin B5 ile cilde aydınlık bir görünüm sağlamaya, cilt tonunu dengelemeye ve kırışık görünümün giderilmesine destek olur.
Kolajen Üretimini Destekleyen Jijivisha Cosmetics Ürünlerini HEMEN TIKLAYIN HEMEN İNCELEYİN!