
Cilt Bariyeri Nasıl Bozulur, Nasıl Toparlanır?
11 Ekim 2025Cilt sağlığının en temel sırrı, pahalı kremler ya da karmaşık rutinler değil, çoğu zaman bir bardak suyun içindedir. Çünkü su, sadece vücudumuzun değil, cildimizin de en temel yaşam kaynağıdır. Her gün kaybettiğimiz nemi yerine koymak; cildin pürüzsüz, parlak ve sağlıklı görünmesinin ilk adımıdır.
Neden Su Cilt İçin Bu Kadar Önemli?
Cilt, suyu hem içeriden hem dışarıdan alır. Yeterli su içmek; kan dolaşımını düzenler, toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve cilt hücrelerinin yenilenme hızını artırır. Yani, su içmek aslında doğal bir “detoks” etkisi yaratır.
Nemini kaybeden bir cilt, solgun görünür, daha hızlı yaşlanır ve ince çizgiler belirginleşir. Bu nedenle cildin en derin katmanlarına kadar nem taşıyan tek şey sudur. Su içmek, cildi içten nemlendirmenin ve cilt bariyerini güçlendirmenin en basit ama en etkili yoludur.
Ciltte Nem Kaybının Belirtileri
- Ciltte gerginlik hissi
- Donuk, mat bir görünüm
- İnce çizgilerin belirginleşmesi
- Pullanma veya dökülme
- Makyajın ciltte homojen dağılmaması
Eğer aynada bu belirtileri görüyorsan, cildin sana “susadım” diyor olabilir.
Ne Kadar Su İçmeliyiz?
Bu soru kişiye göre değişse de, ortalama bir yetişkinin günde 2 ila 2,5 litre su içmesi önerilir. Ancak sadece miktar değil, düzen de önemlidir. Suyu gün boyunca azar azar içmek, cildin nem dengesini sabit tutar. Sabah kalkar kalkmaz bir bardak su içmek ise gece boyunca yavaşlayan dolaşımı yeniden harekete geçirir.
Su İçmek Tek Başına Yeter mi?
Elbette değil. Su içmek içsel nemi sağlar, ancak cilt yüzeyini korumak için dışarıdan da destek gerekir. Yani suyun etkisini artırmak için nemlendirici ürünlerle ciltteki suyun buharlaşmasını önlemek gerekir. Özellikle hyaluronik asit, B5 vitamini veya Centella içeren nemlendiriciler, suyun ciltte tutulmasına yardımcı olur.
Son Söz
Cilt, bedenin aynasıdır. Ne kadar su içtiğin, aynada gördüğün ışıltıya birebir yansır. Bu yüzden güzellik rutininin en temel adımı, bir bardak suyla başlamalı.
Jijivisha olarak biz, suyun verdiği yaşam enerjisinden ilham alıyoruz. Çünkü güçlü bir cilt, önce içeriden beslenir; dışarıya sadece o enerjiyi yansıtır.



